Hamlet : 1981 - 1982
çevirilerinden
Giysi-Mask Selim Cebeci/
Stockhausen-Eimert/ Sesalıcı Turgut Altunel/
Fotoğraf Selim Cebeci/ Yönetmen Yardımcısı Cem Öner/
Sunar Tiyatrosu/ Kişiler: Hamlet Zafer Diper/ Horatio Celalettin Çelik
Marcellus
Ender Tan/ Polonius
Adnan Genç/ Ophelia Meliha Savaş-
Laertes Ergun Doğru/ Rosencrantz Mehmet Esatoğlu/
Cem Öner/ Osric Ender Tan/ Rahip Çetin Bilgin - Haluk Yüce
Genç Kız
Ümran Karabük-
Nazan Şengül (Diper)- Cafer Yiğiter/ Fortinbras Mehmet Esatoğlu
alınmaya, yorumlanmaya
Hamlet'in ruhsal yapısından kaynaklanarak krallıkta
krallıkta olup bitenlerin- buyurgan bir yönetimin (yozluğun, çürümüşlüğün)
Hamlet'e (ve diğerlerine, Ophelia örneğin) neler ettiği, sorusuna yöneldik asal.
Zafer Diper / Başlarken…
konulmuş..
Ezilmiş büzülmüş bir
yorumla sahneye konulması pek
ilgilenen Brecht'in üzerinde durduğu ve kendisini
bir oyundur Hamlet...Oyunu Zafer Diper koymuş sahneye.
yorumlayıcı olarak gösterdiği başarı, oyunculuğunda da belli ediyor kendini..Zafer
Diper kendi kendini aşan bir sanatçı..Ali Dinçel'in dekoruysa, işlevsel açıdan çok
önemli...
Shakespeare hayranı iseler,
benziyor." diyebilirler.. Ölmüş bir baba imajına dayanılarak,
ölümünden sonraki siyasal ve toplumsal gelişmeler ilginç bir yaklaşımla ele
alınmış, demokratik
üçlüsünün davranışlarıyla yansıtılmak istenmiştir. Hamlet halkın aydın kesimini
simgelemektedir. Öbür oyun kişilerine de yakın tarihimizin kimi olayları,
simgelediği aydınlara karşı
yorumlamak görevi verilmiştir... Bu çalışmayı yönlendiren-gerçekleştiren
Zafer Diper, Sunar Tiyatrosu'nun sahne olanaklarını olabildiğince zorlayarak,
okunması
sayılabilecek denge ustalığıyla kıvraklık,
A
SON MAHPUSHANESİ VE HALİL'İN DESTANI
Buradan bir tek adam
Kapısı demirden külçe
Yüksek kalın taş duvarlı
Ve üstelik penceresiz
Halil içerde böyle çaresiz
Sason Mahpushanesi
Önünde bir kırmızı dut
Sırtında Şat Deresi
Çocuk eğilmiş dut toplar
Sanki Halil'in düşlerini
Sıkıştırır çocuk yüreğine
Gerçek ve yalan aynı gecenin
İkiz çocuklarıdır benim ülkemde
Şeyh İkbal'in kısrağına
Binip kamçı vurdu Halil
Nal seslerinde koptu fırtınalar
İlk defa göründüler
Kutsal Melato Dağı'nda
Çıyanlar, yılanlar
Ay tutuldu mavzerleri sıktılar
Kaldırıp bir başlarını baktılar
Terk etmişti yerlerini yıldızlar
Şat Deresi'nde pusuya çekildi sular
Halil'i vurdular! Halil'i vurdular!...
Buralarda insanlar
Ölmediler hiçbir zaman
Hiçbir zaman ölmediler kaderleriyle...
Sason Mahpusanesi'nde
Halil'in adı kaldı
Bir tutam sarı tütün
Ve bir hüzün içimi
Dağıldı taş avluya
Lanetli kehribar taneleri.
Şiir : Çetin Bilgin
Batman'a 68 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 710 km2, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu ise 36.719'dur.
İlçe ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayalıdır. yaylacılık yöntemi ile çok sayıda koyun, kıl keçisi ve yöreye özgü siyah tiftikli Ankara keçisi yetiştirilir. Hayvansal ürün olarak tereyağ ve peynir üretimi yapılmaktadır. Arıcılığın da yapıldığı ilçede önemli hayvansal ürünlerin başında bal gelmektedir. Ekime elverişli alanlarda ise tütün, buğday, arpa, üzüm, nar ve badem yetiştirilmektedir.
Eski bir yerleşim yeri olan yörede MÖ.3000'lerde Hurriler yaşamış, MÖ.XIII.yüzyılda Asurların, MÖ.VII.yüzyılda Medler, MÖ.VI. yüzyılda Persler, daha sonra da Partlar egemen olmuştur. MS.77'de Romalıların ardından da Bizanslıların eline geçen yöre uzun süre Bizans egemenliği altında kalmıştır. XIII.yüzyılda Moğol istilasına uğramış, Akkoyunlular ve Safevilerin egemenliğinden sonra, 1514'te Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Sason'a İskit boyundan gelenler ile Basra’dan gelen topluluklar yerleştirilmiştir. Bölge sürekli savaş alanı durumunda olduğu için halk dağlık alanlara yerleşmeyi tercih etmiştir. Sason bu özelliğinden dolayı doğal bir sığınak görünümündedir.
Osmanlıda 1864 yılında eyaletler yerine vilayetler kurulunca Sason’un Siirt Sancağı ile birlikte Diyarbakır Vilayetine bağlandığı 1871 Diyarbakır Salnamesinde görülmektedir. Cumhuriyetten sonra Siirt’e bağlanan Sason, 16 Mayıs 1990 da Batman’ın il olmasıyla buraya bağlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder